Zaman ve Evren
Tuğba Alaca»
Asırlardır bize öğretilen zamanın lineer yapıda; geçmiş, gelecek ve şimdiden ibaret olduğuydu. Eğer zaman doğrusalsa entropi gereği evren ve evrendeki her şey düzensizliğe gitme eğilimindedir. Kendi zamanımıza kozmik ölçekten bakarsak yaptığımız seçimlerin evrendeki rolünü anlamlandırmaya çalışabiliriz. Düzensizlik, evrenin daimi yasasıysa yaptığımız seçimlerdeki tek faktörün irademiz olduğu kanısına ulaşabilir miyiz? Seçimimizin bir kelebek etkisi yaratması evrenin bizleri sapmaya uğrattığının kanıtı sayılabilir. Yaptığımız her seçimin beraberinde çok sayıda olasılık getirmesi yaşayan tüm insanlığın hatta tüm maddi formların doğrusal olamayacak düzeyde bir dalgalanma meydana getirmesindendir. Matematiksel evrene bakacak olursak türev aslında boyut değişikliğidir. Üç boyutlu bir denklemin türevini aldığımızda hacim ortadan kalkar geriye kalan sadece alandır. İntegral ise bunun tam tersidir. Peki ya gerçekten evrenin integralini alabilecek olursak? Bu durumda bizi sonsuz sayıda evren karşılar. Bu evrenler bizimkine çok benzer belki de bazıları çok farklı olabilir. Bunlar bazılarınıza saçma gelebilir fakat teorik fizik, öncelikli olarak ortaya atılan kuramlarıyla var olur. Einstein’ın kuramları ortaya atıldığı zaman diliminde değil günümüzde kuantum fiziğiyle kanıtlanmıştır. Kuantum fiziği, klasik fiziğin tabularını yıkmaya çalışmak yerine sanılanın aksine onu daha iyi anlamlandırmaya çalışmaktadır. Zihnimizdeki boşlukları doldurabilecek tek şey gözlemleyemediğimiz evrenin gizeminde saklıdır. Kendi pencerenizden yıldızlara baktığınızda zihninizden geçen olasılıkların aslında ‘gerçekten’ var olabileceğini düşünmek, bilimsel anlamda sizi ileriye götürecek tek şeydir.