Lefter’den Geleceğe Mektup

Ali Dönmez»


 Tarih 7 Haziran 1959. İstanbul Spor ile Fenerbahçe arasında oynanan ve 0-5 Fenerbahçenin kazandığı bir maç sonrası evine geldi Ordinaryüs. Maçta iki gol atmıştı. İlerleyen yaşına rağmen hala formdaydı fakat çabuk yoruluyordu. Yorgun bir şekilde evine girdi. Evdeki sehpanın üzerinde bir kaset vardı. Kimin bıraktığı belli bile değildi. Ordinaryüs kaseti aldı. Üzerinde 2014-2021 Fenerbahçeyazıyordu. Kaseti aldı ve oynatmaya başladı. (Zaten o dönemlerde herkesin evine en az haftada gelecekten bir kaset düşerdi :) ). Lefter izledikleri karşısında şok oldu. Kendisine bir saat falan gelemedi. Sinir krizleri geçirmeye başlamıştı. Geleceği şekillendiremeyeceğini biliyordu ama o dönemlerde vefat ettiğini varsayarak ve gelecekten gelen bir kaset sonucu geçmişe yönelik bir mektup yazmaya karar verdi. Bazı sözlerin içinde kalmasını istemiyordu. Eline kağıt kalemi aldı olabildiğince kibar bir dille yazmaya başladı:

 Sevgili Ruhsuzlar Ordusu,

 Size bu mektubu yazarken olabildiğince terbiyemi koruyacağım. En azından bunu deneyeceğim. Öncelikle gelecekten gelen bu görüntüleri izlemeden önce güzel şeyler görmeyi hayal ettim. Hayal kurdum, hayal kırıklığına uğradım. Kim bilir ben bu haldeysem sizi destekleyen milyonlarca taraftara ne yaşatıyorsunuz?  Ulan siz cidden futbolcu musunuz? Aynı mesleği mi yapıyoruz biz sizle? Olum bizim takımda bir Can var. O hıyar en küçük hatasında benden fırça yiyor. Sizin gibi oynasa kim bilir ne yaparım ona! Gidip yarın alnından öpeceğim onun. Oğlan fırtına gibi kurban olun geçmişinizdeki abilerinize. Ya bir de bakıyorum, her yurt dışından gelen coşkuyla karşılanmış, küfürle gönderilmiş. Karşılamayın abim!  Adamların nasıl oynadığını görmeden sevmeyin bile. İnsan o sözleşmeyi imzaladığı an Fenerbahçeli olmamalı. Fenerbahçeli olmak bu kadar basit değil ya. Buradan benim canım Fenerbahçemin olmazsa olmazı taraftarımıza sesleniyorum: ’’İnsan, yüreğini sarı laciverte boyamadan sadece formasını boyarsa ondan bir cacık olmaz’’. Ya futbolcusunu geçtim, 2018de başkanlık seçimi olmuş. Seçimde Kim Fenerbahçeye fayda sağlar?’ değil de ‘Kim Fenerbahçeyi daha çok seviyor?’ oylaması yapılmış. Oradan bir tanesi bağırıyor,Ben bu kulüp için hapis yattım” öbürü “Topunuz gelin” diye haykırıyor. Ah be, bizim Şükrü başkanın koltuğu kimlere kalmış. Şimdi hakkını yemeyelim, şu hapis yatan Aziz 20 sene Fenerbahçe için baya çabalamış. Diğer eleman parayla göz boyamış. Ali… Kardeşim gözünü seveyim paran sende kalsın. Senin paradan hayır görmemişiz biz, belli oluyor. Umarım çok durmazsın da taraftar senin yüzünden daha fazla cefa çekmez. Kaleci haricindeki tüm mevkileri katletmişsin be adam! Gerçi Fener bu, kalesi hep sağlamdı demek ki bu kale geleneği gelecekte de bozulmuyor. Şu izlediğim görüntülerde beni mutlu eden konu bir elin parmağını geçmez. Bunlardan biri de taraftarımız. Ulan yazık değil mi şu yaşattıklarınız? Taraftarımızı öyle bir hale getirmişsiniz ki gördüğüm bütün görüntülerde hep bir savunma, hep bir dalga konusu olma durumu var. Taraftarı da ruh hastası etmiş bizim ruhsuzlar ordusu. Aaa bu arada gözümden kaçmayan bir şey var: Bizim Şükrü başkanın adını stada vermişler. Kasetin son kısımlarında gelen geçen orada yeniyor bizim hıyarları. Taraftar da yok. Naptılar acaba taraftar en son cinnet geçirip takımımı protesto etti diye düşünmeye başlarken diğer statlarda da taraftarların olmadığını gördüm. Acaba neden kimse gitmiyor izlemeye? Bizim topçulardan kaynaklı değil sanırım o da. Çok özür dilerim size topçu dedim ağız alışkanlığı işte. Siz sanırım bu tarz sıfatları pek sevmiyorsunuz beyler. Yine çok pardon beyler dedim. Önüne gelen sizi malamat etmiş. Size en uygun tanım bu :MALAMATLAR. Sözlerime daha çok devam edemeyeceğim. Kendinize de iyi bakmayın mümkünse sahalardan uzak kalın nolur !

                                                         LEFTER KÜÇÜKANDONYADİS