DÜNYA ŞİİR LİTERATÜRÜNE ÖZDEŞLEYİM(EİNFÜHLUNG) VE DADAİZMİN ETKİLERİ

 İsmail Yusuf Kollar


Kullandığı kelimelere sihirli anlamlar yüklemeye çalışan kişiler, cümlelerinin arkasındaki duygularını ön plana çıkarma potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelin usta temsilcileri şairlerdir. Dünyada insanlığın var olduğu yörelerde mutlaka şairler ve düşüncelerini anlatmaya çalışan birtakım insanlar olmuştur. Kendi uluslarının duygularını ortaya koyan, toplumun iç sesini şiirlerindeki ahenkle bütünleştiren şairler ise ülkelerinin tarihlerinde önemli yerler edinmiştir.

      

      Doğayı ve yeryüzünü etkili bir biçimde anlatmak için insanın doğasını ve doğayla olan ilişkisini de sunabilmek şarttır. Bunun için de insanı insan yapan şeyleri(duygu, karakter, akıl, düşünce vb.) kavramak gerekir. Bunu kavramanın yolu da özdeşleyim1 sanatını başarılı şekilde kullanmaktan geçer. Özdeşleyim gerek Avrupada gerekse Asyada yayılma alanı bulmuştur. Shakespeare, Goethe, Tagore gibi dünya literatüründe iz bırakan şairlerden tutun da Necip Fazıl, Tevfik Fikret gibi önemli Türk şairlere kadar hepsi eserlerinde özdeşleyimi kullanmıştır. Zira bu şairlerin karakterleri, fikirleri ve ikamet ettikleri yerler birbirinden uzak olsa da onları şair yapan şeyin ‘insan doğasını açıklamak’ olduğunun farkındadırlar.

 

       Aslında özdeşleyim Türklerle doğmuştur desek yanlış olmaz. Çünkü 13. yüzyıla ait olan Mesnevinin Farsça metinleri incelendiğinde, Mevlananın, hikayelerinde hayvanları konuşturduğu ve  ney çalgısını çeşitli duygulara benzettiği görülür ki bu incelemeler de aslında özdeşleyimin o dönemden itibaren kullanıldığına işaret. Özdeşleyimi eserlerinde takdir edilesi şekilde işleyen bir başka şair de Yunus Emredir2. Şiirlerinde insanı dolaba benzetmesi3, aşkı maddeye dönüştürmesi özdeşleyim örnekleri arasında gösterilebilir. Yunus Emre, hümanizmi4 ve doğa sevgisini şiirlerinde eşsiz bir sadelikte, hayran bırakan kafiyesiyle ve bir kez bile bozulmamış ölçüsüyle Anadoluya sunmuş, Moğol istilasıyla huzuru kaçan Türk halkına moral vermiş ve onları birbirlerini sevmeye, destek olmaya çağırmıştır. Şiirlerin 13. yy. şartlarıyla yazılmış olması ve günümüzde bile birçok kitleye hitap edebilmesi Yunus Emrenin ne kadar evrensel bir ideali olduğunu gösteriyor.

 

        İşte Yunus Emre, Mevlana gibi büyük ülküleri olan kişilerin hedeflerinin temelinde ‘dertlere çare bulmak’ yatar. Hayatı boyunca yaşadığı tatsız olayların ve çektiği psikolojik sıkıntıların etkisinde kalan şairler de acılarının panzehirini şiirlerle bulmaya çalışmıştır. Dünyanın en sevilen yazarlarından Edgar Allan Poe gençlik yıllarında üvey babası John Allan ile ciddi tartışmalar yaşamış hatta maddi zorluklar yaşadığı zamanlar olmuştur.5 Poenun çok yönlü dehasında ve dünya edebiyatına olan katkılarında çektiği sıkıntıların ve yaşadığı trajedilerin yeri bir hayli geniş olmalı. Poe, ölmeden önce son şiiri Annabel Leeyi6 genç yaşta kaybettiği karısı Virginia Clemme7 yazmıştır. Bunun yanında ‘Fransız Edebiyatı’nın Babası’ kabul edilen Victor Hugo da sorunlu bir çocukluk geçirmiş8, sürgün yaşamına maruz kalmıştır.9 Buna rağmen ‘romantizmin en güçlü beyni’ olarak nitelendirilmiş10 ve uluslararası edebiyat camiasında kendine yer bulmuştur.

 

       Fransız Devriminin getirdiği fikirler 19. yy. ve 20. yy. şairlerini süregelen dünya düzenini sorgulamaya itmiştir. Bu düzenin koyduğu kurallara başkaldırı olarak dadaizm11 akımı ortaya çıkmıştır. Akım 1916da Zürihte Hugo Ballun açtığı Cabaret Voltairede başlamış12, Roman şair Tristan Tazara öncülüğünde yaygınlaşmış; Charles Baudelaire, Louis Aragon, Paul Eluard gibi Avrupalı şairler tarafından da benimsenmiştir. Özellikle 1. Dünya Savaşı’nın birçok halk üzerinde doğurduğu ümitsizlik, çaresizlik ve güvensizlik kaynaklı duygudurum bozuklukluklarının uzun vadede sürrealizm taraftarlarının artmasını tetiklediğini düşünüyorum. Sonuçta sürrealizm13 akımının temelinde dadaizm akımı vardır.

 

        Peki dadaizm sadece Avrupada mı yankı uyandırdı? Tabii ki hayır. Dadaizm, Amerikada ve Hindistanda bile taraftar bulmuştur. Hatta Milli Edebiyat Şairi Orhan Veli Kanık’ın şiirlerinde de dadaizmin izlerini görebilirsiniz. Bana göre şiirlerinin düzenindeki kuralsızlık ve şiirlerinde kullandığı üslubun alışılagelmiş Türk şiirlerinden farklı olması Orhan Velinin de dadaizmin etkisinde kaldığını gösteriyor. 

 

         Günümüz şiirlerine baktığımız zaman sürrealist biçim ve serbest ölçünün giderek yaygınlaştığı gözlenir. Sosyal medya platformlarıyla da edebi sahanın dergileri aşıp yepyeni internet ağlarına taşınmasıyla serbest şiir türünün uluslararası düzeyde tartışılabildiği düşünülürse dadaist düşüncelere, imgesel özdeşleyimlere güncel pencereler sunan serbest şiir türünün her geçen gün yaygınlaşması kaçınılmazdır. Dolayısıyla serbest şiir anbean tazeliğini koruyabilmesiyle, sunduğu ifade zenginlikleriyle hece ölçüsünün önüne geçiyor kanaatimce. Hece ölçüsünde de belirli kalıplar altında kafiye-ölçü-duygu-anlam bütünlüğünün sağlanması maharet ister. Fakat yine de hece ölçüsünde belirli kalıplar üzerinde durularak standart bir çalışma ortaya konabilir. Serbest şiirin sorunu ama aynı zamanda onu besleyen tezadı ise en baştan bellidir: Düz yazı şiir midir?” Özellikle günümüzde şiir adı altında gelişigüzel yapılan eser paylaşımları bu sorunun cevabını daha da belirsiz kılıyor ve okuyucuların seçiciliğini kişisel koşullara indirgiyor. Serbest şiiri belli kurallar çerçevesinde değerlendirerek düz yazıdan ayıranlar da vardır, kişi nezdinde değerlendirip düz yazıyla bütünleştirenler de. Şahsen ben serbest şiiri kişi nezdinde değerlendirenlerdenim ve kimisine göre düz yazı gibi görünen bir eserin şiir sıfatıyla yayınlanabileceğini düşünüyorum, düz yazıyı serbest şiirden keskin çizgilerle ayıramıyorum.

    

        Benim fikrim bu şekilde olsa bile her şairin kendini ve vermek istediği mesajları ifade ediş tarzının farklı olması çok doğaldır. Çünkü bu, konuşma şekline benzer. Kimisi sert ve resmi bir üslupla konuşur Otoriter, istediğini rahatça yaptırır.’ diye düşünürüz, kimisi de samimi ve kibar bir dille konuşur ’Ne kadar da içten biri.’ deriz. İkisini de ayrı kategorilerde değerlendiririz ve ikisini de etkili buluruz.

 

       Bu yüzden hangi dilde, hangi biçimde olursa olsun yazılan her şiir, insanlığın iç dünyasına yeni bir bakış getirir. Bunu bilerek elimize geçen her türlü şiiri okumalı, okurken de hislerimizi özgür bırakmalıyız. 

 

 

 

 

NOTLAR

 


1Özdeşleyim(Einfühlung): Estetik sanat dalları ve psikolojiyle ilgili bir terim olan einfühlung, süjenin (insan, sanatçı, okur, yazar, şair) varlık aleminde gördüğü bir objeyle duygusal bir ilişki kurması ve o an yaşadığı ruh haline göre onunla özdeşleşmesidir. Almanca kökenli olan einfühlungun Türkçedeki karşılığı “özdeşleyim”dir. (M. Halil Sağlam; Dergipark; Cilt 7; Sayı 2)

 

2Yunus Emre: Türk Halk Şairi (13. yy.)

 

3Bkz: Dolap Niçin İnilersin?

 

4Hümanizm: İnsan sevgisi

 

5Melahat Yılmaz; İflah Olmaz Aşık: Edgar Alan Poe

 

6Gerçek Annabel Lee: Annabell Lee, muhtemelen Poenun daha on üç yaşındayken evlendiği karısını –Virginia Clemmi- temsil eden bir karakterdi. (Kaan Özer, Annabel Lee Şiir Analizi)

 

7Poe ve Clemmin son derece güzel bir evlilik hayatları vardı. Fakat ne yazık ki Virginia Clemm henüz yirmili yaşlarındayken, 1847 Ocak’ında hayatını yitirdi. (Kaan Özer; Annabel Lee Şiir Analizi)

 

8Annesi ve babası arasındaki anlaşmazlıklar yüzünden çocukluğu sorunlu geçti.

 

91851deki hükümet darbesinden sonra III. Napolyon iktidara gelince Brüksele kaçtı. Sürgün yaşamı 1870teki cumhuriyete kadar sürdü.

 

10https://www.antoloji.com/victor-hugo/hayati/

11Savaşa ve toplumsal düzensizliğe karşı başkaldırıdan doğan bir sanat akımı (TDK)

12 http://blog.kavrakoglu.com/cagdas-sanata-varis-49-dadaizm/

13Sürrealizm: Aklın, geleneklerin, alışkanlıkların denetiminden uzak bilinçaltı gerçeklerini yansıtan yani bilinen gerçekle bağını kesip kendince bir gerçek yaratmak amacını güden edebiyat ve sanat akımı, gerçeküstücülük (TDK)

KAYNAKÇA

Anonim(2016),Edgar Alan Poe, https://www.antoloji.com/edgar-allan-poe/ ,erişim: 26 Temmuz 2018,

Anonim(2013),Dadaizm Nedir?, https://www.edebiyatogretmeni.org/dadaizm-kuralsizlik/ , erişim: 26 Temmuz 2018.

Yılmaz, Melahat(Tahminen 2013), İflah Olmaz Aşık: Edgar Allan Poe, https://kayiprihtim.com/inceleme/iflah-olmaz-asik-edgar-allan-poe/ , erişim: 28 Temmuz 2018.

Özer, Kaan(2013), Annabel Lee Şiir Analizi, http://tabutmag.com/annabel-lee-siir-analizi/ , erişim: 28 Temmuz 2018.

Sağlam, M. Halil (2018), Necip Fazıl Kısakürek'in Şiirlerinde Einfühlung (Özdeşleyim) İlişkisi Kurduğu Tabiat Unsurları("Öz" kısmı), Uluslararası Türkçe Edebiyat Dergisi Kültür Eğitim Dergisi, Cilt 7, Sayı 2, 956-989, http://dergipark.gov.tr/teke/issue/38234/442062 , erişim: 29 Temmuz 2018.

Anonim, Mevlana'nın Mesnevisi ve Özellikleri,https://www.turkedebiyati.org/mesnevi-mevlana.html, erişim: 30 Temmuz 2018.

Anonim(2016), Johann Wolfgang von Goethe, https://www.antoloji.com/johann-wolfgang-von-goethe/ , erişim: 30 Temmuz

Anonim(2016), Şiirlerini Mutlaka Okumanız Gereken 16 Şair, http://www.leblebitozu.com/siirlerini-mutlaka-okumaniz-gereken-16-yabanci-sair/ , erişim: 28 Temmuz 2018.

Anonim(2016), Rabindranath Tagore, https://www.antoloji.com/rabindranath-tagore/hayati/ , erişim: 31 Temmuz 2018.

Anonim(2016), Victor Hugo, https://www.antoloji.com/victor-hugo/ , erişim: 31 Temmuz 2018.

Anonim(2014), Çağdaş Sanata Varış 49: Dadaizm, http://blog.kavrakoglu.com/cagdas-sanata-varis-49-dadaizm/ , erişim 1 Ağustos 2018.

Anonim(Tahminen 2010), Kaynak Gösterme, http://www.diyalektolog.com/hususlar.html , erişim: 3 Ağustos 2018.