Gerçekten Kendi İrademiz Var mı?

 Şeyda Sarı  ve Ali Dönmez



       Şimdi sizlere acı bir gerçekten bahsedeceğim. Biz sıradan insanlar gün yüzüne çıkmayan ve adlarını sayamayacağımız kadar fazla sayıda işini iyi bilen insanlar tarafından kontrol edilen varlıklarız. Şimdi burada kimse Beni kimse kontrol edemez.”,Beni kimse yönetemez.”,Ben özgür ve kendi kararlarını kendi veren bir bireyim.” diyerek kendini kandırmasın. Evet, bilinçli bir şekilde durum böyle. Hepimiz irade sahibi varlıklarız. Kendimize göre de olsa doğruyu yanlışı ayırt edebilen canlılarız. Fakat buz dağı misali işin görünmeyen veya göz ardı edilen bilinçaltı” diye adlandırdığımız ve bahsi geçen işini iyi bilen insanların rahatlıkla kontrol edebildiği bir kısım var. İşte bu yazımızda kullandıkları sayısız tekniklerden biri olan 25. Kare Tekniğinden sizlere bahsedeceğim.

            Bilmeyenlerimiz için sizinle bir ön bilgi paylaşmak istiyorum. İnsan gözü 1 saniyede sadece 24 kare algılayabilen bir yapıdadır. İşte tüm mevzu burada bizleri yönetilmeye açık hale getiren özelliğimiz bu. Yönetilmeye açık insanlar karşısında da herkes diktatör olmaya veya onların beynini yıkamak için çalışmalar yapmaya müsaittir. 25. Kare Tekniğinin temeli buraya dayanmaktadır. 24 Kareden fazlasını gözümüz algılamaz, evet. Fakat bilinçaltımızdan kaçmaz bu. 25. Karelerde bilinçaltımızı yönetmek için altın tepside sunulmuş bir fırsattır. Kişiye vermek istenen veya kişiye yaptırılmak istenen asıl mesaj 25. karede toplanır. Çünkü istenen şeyler genellikle kişinin bilinçli olarak yapmayacağı şeylerdir. Bu eylemler kişinin bilinçaltına yerleşmediği sürece sıradan bir sahne olarak algılarız veya irademiz bunu reddeder. İşte o soru burada ortaya çıkıyor: “İrademiz sadece bilinçli durumlarda ortaya çıkıyorsa gerçekten kendi irademiz var mıdır?

            25. Kare ilk olarak James Vicary isimli bir pazarlamacı tarafından kullanılmıştır. Bir sinema salonunda yayınlanan filmde gözle görülür sahneler arasında 1 saniyenin altında görülecek şekilde Kola iç, patlamış mısır ye.” cümlelerini eklemiştir. O ay içerisinde sinemada patlamış mısır ve kola satışlarında patlamalar görülürmüştür. Patlamış mısır ve kola satışlarının patlamasıyla beraber bu yöntemde patlamıştır ve pazarlamacılar için altın tepside sunulmuş bir reklam hilesi haline gelmiştir. Şirketler bu hileyi çeşitli şekillerde afişlerinde, billboardlarda ve reklam filmlerinde kullanmaya başlamışlardır. Özellikle Coca Cola markası zamanında bu yöntemin ekmeğini çok yemiştir. Buraya kadar işin masum tarafını gördük. Gerçi buranın da masumluğu tartışılır fakat bu yöntemin diğer kullanım alanı yanında reklamcılık firmasında kullanılması gerçekten masum kalıyor.

            25. Kare gizli örgütler tarafından kendilerine bağlayabilecek insan çekmek amacı amacıyla çeşitli kliplerin, filmlerin ve dizilerin sahnelerine de yerleştirilmiştir. Verilen bu sübliminal mesajlar birlikte kişinin bilinçaltına yerleşerek bir nevi beyin yıkama dediğimiz olayı meydana getirir. Tabii ki reklamcılık sektöründe olduğu kadar kolay bir şekilde yaptıramazlar bunu. Kimse izlediği bir reklam yüzünden örgüt üyesi olmaya heveslenmez. Fakat örgütler dolaylı yoldan kendi istedikleri tipten bir insan yetiştirme çabasıyla bu işe girişirler.

            Bu işin başka bir acı tarafı da küçük çocukların hedef alınması. Taze bir beyin yıkanmaya fazlasıyla müsaittir. Küçük yaştaki çocukların aklını bulandırmanın en basit yolu da çizgi filmlerdir. 25. Kare çizgi filmler arasına da yerleştirilmiştir. Bu karelerde madde bağımlılığı, seksüel aktivite, şiddet, itaatkarlık vb. mesajlar bulunmaktadır.

            Bu yöntem başta Rusya olmak üzere birçok ülkede yasaklanmıştır. Fakat yasaklar bu yöntemin kullanılmasına engel olur mu? Gerçekten buna inanmak için dünya saf ve temiz bir gezegenin vatandaşı olmamız gerekir. Ütopik gezegen olarak adlandırabiliriz bunu.

            İnsanların haklı sebeplerle paranoyak bir hale geldiği bir dönemdeyiz. Masum sandığımız insanlar, uygulamalar, içerikler gümrüğe takılan mal misali Altında kesin bir numara var.” düşüncesiyle karşılaşıyor. Ve öğrendiğimiz şeyler, bunun kendimizi korumak için doğru bir düşünce olduğunu gün geçtikçe kanıtlamaya devam ediyor.