Reptilian Irkı Teorisi
Ali Dönmez
Doğduğumuz
günden beri bizlere biz büyüdükçe bizimle beraber büyüyen ve sonsuzluktan oluşan
bir kavramdan bahsediliyor. Bu kavram: Evren. Peki bize bahsedilmeyenler neler
acaba? Eğer konuya bu kadar genel devam edersek evren gibi okuyacağınız yazının
da sonu gelmez. Bu bizlere bahsedilmeyenler mevzusunun biraz daha özeline inelim. Sizce bu sonsuz
evrende, nokta kadar bir gezegende, insanlık olarak yalnız mıyız? Gerçekten
iradesi olan tek varlıklar bizler miyiz? İşte bu yazımda sizlere bu konuyla
ilgili bir teoriden bahsedeceğim.
Reptilian Irkı Teorisi David Icke tarafından
ortaya atılmış melez bir ırkın varoluş teorisinden ibarettir. Teoriden önce sizlere David Icke hakkında bazı detaylardan
bahsedeceğim çünkü bu herif bazılarına göre manyağın teki. Onun kim olduğunu öğrendikten
sonra belki siz de bu görüşe
katılırsınız. David Icke kaleci mevkiinde oynayan eski profesyonel bir
futbolcudur ve aynı zamanda komplo teorisyeni bir yazardır. Komplo teorisyeni
yazar deyince tabii birçok kişinin aklına içip içip kitap yazan bir tip gelebilir.
Kendi hakkında ortaya attığı “Ben tanrının oğluyum.” ve “Dünyaya gönderilmiş bir şifacıyım.” sözlerinden sonra gerçekten bu adamın
bir manyak ve gerçekten içip içip kitap yazdığını düşünebiliriz
belki de. Yoruma açık bir konu. David Icke Reptilian Irkı Teorisini adeta hayatının
merkezine almış bir isimdir. Bu teoriye göre binlerce yıl önce dünya dışından gelen sürüngen bir ırk
ile insanların üremesi sonucu oluşan melez bir ırkın oluştuğu ve bu melez ırkın
insan formuna dönüşebildiği
söylenir. İnsan
formuna dönüşebiliyor
olması bir çoğunuzun aklına aynı soruyu getirmiştir diye tahmin ediyorum. Yazının
devamında bu konuya da değineceğim. Boyları 1.5 m ile 3.5 m arasında
değişen Reptilianlar, vücudunun alt tarafı sürüngen üst tarafı normal insan formu şeklinde
veya tüm vücudu normal bir insanın anatomisine eklemeler yapılarak oluşturulmuş
sürüngen insan şekline sahiptir. Sürüngenler sınıfına spesifik gözlere sahiptirler. (Çevrenizde sizin
kuyunuzu kazan ve sizi kandırmaya çalışan iki yüzlü sürüngenlerden
bahsetmiyorum, bildiğimiz vahşi doğada bulunan sürüngen gözleri bunlar.)
İnanışa göre Reptilinlar daha önceleri mağaralarda yaşayan bir türdü ve daha sonrasında bu mağaralarından çıkıyorlar. İşte burada aklınıza gelebileceğini tahmin ettiğim soruya doğru yol alabiliriz. Bu ırk insan formuna bürünebiliyorsa mağaralarından çıktıkları tarihlerde insanlar arasında kendilerini ele vermeden insanlar aralarında yaşayabilirler demektir. O zamanlar bu yeteneğe sahip olan ırk günümüzde bu yeteneğe neden sahip olmasınlar? Reptilianlar hala aramızda mı? İnsanlığın sorgulayabileceği bu soruya milyonlarca görüş çıkar elbette. Fakat ben bugün sadece bir görüşü burada belirteceğim. Bu teorinin sahibi Tanrı’nın Oğlu (!) David Icke bu konuda açık ve net bir şekilde Reptilianların aramızda olduğunu, aramızda olmayı bırakın birçok üst düzey yönetici insanların veya birçoğumuz tarafından tanınan ünlü kişiliklerin bu ırktan olduğunu ileri sürmektedir. Üst düzey yönetici insanlar kargaşa ve savaş seven kişilerdir. Aynı zamanda da savaşların çıkmasında sorumlu primer kişilikler de onlardır. Savaşlar insan ırkının son bulması için en etkili yoldur. Reptilianlar da insan ırkının sonunu getirip dünyayı ele geçirme amacını kendilerine ilke edinmişlerdir. Çünkü insan ırkı onların dünya dışı gelen sürüngen atalarının yerine geçmiş sürüngen ataları mağaralara bu dönemde çekilmişlerdir. Bu konuyla ilgili Hz. Adem’in Dünya’ya halife olarak inmesi kanıt gösterilmektedir. Halife kelimesi ‘halef’ kökünden gelir. Halef kelimesinin sözlük anlamı ise “bir görevden ayrılan kişinin yerine geçen kimse” olarak geçer. Hz. Adem halife olarak indirildiyse Adem de insan ırkının öncüsü ise insan ırkından önce dünya yüzeyine inmiş başka bir ırk olduğundan bahsedebilir miyiz? Bu konuda araştırma yapan uzmanlara göre evet.
Bu konuyu ortaya çıkaran ve büyüten komplo
teorisyenleri bu konu hakkında hala kanıt toplamaya devam etmektedirler. Hatta
günümüzde direkt olarak bu konuda hedef gösterilen aileler ya da kişiler olmuştur.
Bu konuda en çok adı geçen aileler ya da kişiler Mark
Zuckerberg , Justin Bieber , İngiltere kraliyet ailesi , Donald Trump , Rockefeller
ailesidir. Bu isimler belli başlı görüntüler, yüz hatlarının incelenmesi
ve eylemlerinden dolayı bu konuda hedef gösterilmiş kişilerdir. Bunlar dışında
kameralara yakalanan insanlar hatta 2010 yılında Texas’ta
hastaneye göğüs ağrısı şikayeti ile gelen bir hastanın kalbinin sürüngen
kalbi gibi üç odacıklı olması gibi kayıtlara geçen olay komplo teorisyenleri için altın tepside sunulmuş fırsatlardır ve hiç
kaçırmadan bu gibi olayları kanıt sunarak Reptilianların hala aramızda olduğu
konusunda ısrarcı tutumlarına devam etmektedirler. Kim bilir belki de haklıdırlar.
Dünya’yı insanlardan temizlemeyi ve dünyaya
hakim olma amaçları olan bir ırkın varlığı iddia ediliyor. Bu konu üzerinde yapılan
araştırmalar da devam edecektir. Reptilian ırkını bir kenara bırakırsak tabii
ki koca evrende sayısını bilemeyeceğimiz kadar ırkın olması düşüncesi birçoğunuza
mantıklı gelir. Fakat bu teoride Reptilianların insanlardan daha üstün olduğu
belirtilmese de yapılan betimlemeler bunu gösteriyor. Peki neden amaçlarını gerçekleştirmek
için direkt
istila et ve yok et mantığıyla hareket ediyorlar? Belki sayısal durumları yetersiz
belki de betimlenildikleri kadar güçlü bir ırk değiller? Ne olursa olsun
uyguladıkları stratejiler insanların birbirini yok etmesini sağladığından ötürü bir nevi insanları kontrol
ettiklerini ve insanlardan daha zeki olduklarını düşünebiliriz.
Komplo teorileri sorgulanmak için vardır.
Reptilian IrkıTeorisi de ardında pek çok soru işareti barındıran bir teori. İnsanlar
genel olarak sorgulama yeteneği olup bundan kaçınan varlıklardır. Reptilian ırkını
bir kenara bırakın eğer gerçekten Dünya’yı yönetmek isteyen başka bir ırk varsa işleri
fazlasıyla kolay diyebiliriz.