SAGOPA KAJMER VE MÜZİK AŞÇISI YUNUS ÖZYAVUZ KİMDİR?

 Ahmet Emre Döner  ve Aysel Nur Arslan


Merhabalar. Uzun yıllar kendisinin  takipçisi olduğu arkadaşımla aramızda geçen diyaloglar sayesinde daha yakından tanımak istediğim Sagopa Kajmer'i sizlere de anlatmak istedim. Ben yazarken onun müziğini dinliyorum sizlere de tavsiye ederim gerekçe olarak da müziğinde herkesin kendinden bir şey bulabileceğine dair olan inancımı söyleyebilirim. Keyifli okumalar.

Öncelikle çoğu kişinin merak ettiği soruya açıklık getirelim: Neden sahne adı Sagopa Kajmer'dir ?
Kendisi Türkçe Rap dünyasına farklı isimlerle giriş yapmış olsa da daha sonrasında bu tercihinin sebebini şu şekilde açıklamıştır:
Mısır'da piramitlerde araştırma yapan bir bilim adamı... içerideki tüm koordinasyonları hiyeroglif olarak yazıyor ve daha sonra da orada hayatını kaybediyor akımlardan dolayı. Onun sonrasında gelen bilim adamları, ilimle ilgilenen kişiler papirüslerden okudukları kadarıyla bu keşifleri yapan insanın, Sagopa; piramidinin keşfini yapan insanın ise Kajmeri isminde birisi olduğunu ortaya çıkarıyorlar. Ben de bunu makalede okumuştum üniversite yıllarımda.

 Anlaşılan güzel bir tevafuk yaşanmış. Söylemesi pek akıcı olmayan bu isim benim için her zaman ilgi çekici olmuştur. Bu yazımda onun sadece müzik hayatından bahsetmeyeceğim için ona resmi adı olan  Yunus Özyavuz demeyi tercih edeceğim. 

Yunus abimiz müziğin içine doğuyor gerek annesi gerek babası tarafından çok farklı müzik dallarına kulak verme fırsatı bulmuş ve bu farklı tarzlar hayatında giderek çoğalmış, özgünleşmiş. Öyle ki uzun yıllardır Dünya'nın bir ucundan diğer ucuna kadar topladığı 15 bin küsur plak ve çeşitli enstrümanlarla ilhamına ilham katmış. 

Türkiye'nin Samsun'unda gelişmelere karşı yetersiz kaldığını hissettiğinde her şeyin altından kendisinin kalkabilmesi niyetiyle İstanbul'a gider. İstanbul Üniversitesi'nde Fars dili ve edebiyatı fakültesinde okur. Bilgisayarla nasıl müzik yapılır, öğrenir çeşitli zorluklara ve imkansızlıklara rağmen müziğini yaratmaya başlar. Daha ilk albümünü yayınlayamadan 2. albümünün hazırlıkları için çalışır ve halen sayısız kayıtla yoluna devam ediyor. Çoğu yaptığı içeriği de yok edermiş hatta bence yine dikkat çekici bir nokta. Bu konuyu, o kadar biriktirsen evi kara böcek basar diyerek esprili ve samimi bir dille açıklamıştır. 

Ve aldığı eğitime oranla müzik kalitesi şüphesiz şaşırtan bir detay. Her şarkısında bulundurduğu kendine has hissi ise  özü gibi Yunus abinin. Hatta bana göre o his çoğu zaman tartışılan bu rap değil, bu Sagopa Kajmer değil gibi söylence büyülerinin tesirini bozan bir dua gibidir.

Başarısını dinlediği müzik tecrübelerine, kullandığı çeşitli müzik teknolojilerine(şahsına münhasır enstrümanı gibi:)) ve en çok da her zaman kendi olmaya çalışmasıyla beraber ne olursa olsun ben işime bakarım, benim yaptığım iş yükselsin derdinde olmasına borçlu diye düşünüyorum. İfadelerine göre de piyasanın gönüllüleri müzik saklarken,  meraklılarından sakınırken o her zaman ben buyum, buradayım, bu işi yüceltiyorum demiştir. Kimi zaman bu tavrıyla dışlandığı, eleştirildiği de ortadadır.

Söz yazarlığı başarısı için ayrıca değinmek istiyorum: Çocukluğunda epey bulmaca çözermiş ve kelimelerin etimolojisiyle de ilgileniyormuş. Asıl soruları ise:

Ne bu ? Nerden gelmiş?

olmuş. Hayatının bu 2 soru etrafında şekillendiğini çok net görebildim. Zira onun için bir ses, bir söz, bir şarkı, bir şarkıcı olsun, meselesi ne bu ve nerden gelmişten ibaret:) Üzümü ye bağını sorma diyen atalarımızın yanıldığının ispatı gibi adeta:) Üzgünüm atalar ama bu sefer yanıldınız :) Kendisi asla anlaşılmayacağını da düşünüyormuş bu arada. Biraz da mı anlayamadık be abi diye sorasım gelmedi değil:/

Başlığımızın aşçı olarak seçilmesinin de bir sebebi var: Kendisi aşçı olmak istermiş ve çok iyi börek yaptığını duydum. Hmm böreeekk😋 Ben Yunus abiden börek yiyebilir miyim bilmem kısmettir   ama bugün sizlere onun müziğinden bir derleme hazırladık arkadaşımla. Buyurun afiyet olsun:)

Şüpheciliğimin sebebi insanlar ya da adı insan olup insanlık dışı roller kapanlar.

Gülmek bir mükafattır ağlayan gözlerin gördüğü. 

Sakladım benim için beni bana, hatırlatır zor zamanda beni bana diye.

 

Kafan seni dağıtmadan sen onu dağıt.

Kurtlar canını alıyorken koyunun, bal umdun da arıdan sade kaldı iğne bulduğun.

Ben deli dolu biriyim, ama şu an sadece doluyum. Kırılmış bir sağ kolum. Gönlü bir hayli kırık, yapayalnız, bomboş bir yolum.

İnkarı bırak kabullen, kabullenmekten başka çaren yok. Ne de zor oluyor aradıklarını bulman.

Gitti ömrümden ömür, gitti de gören olmadı sahi.

Ben can evimde yine yalnızlığımın arkadaşı.

Ve çivisi düşmüş tablolarda, bir resimdi kendisi Kükreyen şu gökyüzünde, kuşun kilitli kafesi Tersi döndü, güvenin ansızın belirdi dostun hilesi Fincan kahve içtim, kursağımda kaldı telvesi.

Eli uzun alemin, cebi de tenha, sivri dillerin alayı kesilir anla. İstisnalar kaideyi bozmaz, kuru yanında yaş telaş yapmaz.

Ben savaşamıyorum onlarla, saldın benim başıma. Sil aklımdaki seni gel, ben üzerini karalayamıyorum.

Bir ucundan tut hayatı , zorunluluk tabiatım. Umursamıyor zaman beni, Pek de hızlıca gelmemek üzere yolunu tutup kaçıveriyor. Önemsemiyor vakit beni, Oysaki önemsiz hissedilmek pek bir ağır geliyor.

Kazanacaksın biliyorum ama kaç kez kaybettikten sonra bilmiyorum. Söylemezsen ne kaybedersin söylersen ne kazanırsın bilmiyorum

 

Bir de Yunus abinin benim için özel sayılabilecek bir ayrıntısını yine sizlerle paylaşmak istiyorum. Yavuz Sultan Selim’in yazdığı, Divan edebiyatında vezni aher denen özelliğe yani soldan sağa ve yukarıdan aşağı okunduğunda mısraların aynı olduğu şiirin sözlerine Gölge Haramileri şarkısında yer verir.  Yavuz’ un bu beyitinin  bu tarzda yazılan ilk beyit olduğu söylenmektedir. İzninizle meşhur beyiti sunalım:


Sanma şâhım / herkesi sen / sâdıkâne / yâr olur

Herkesi sen / dost mu sandın / belki ol / ağyâr olur

Sâdıkâne / belki ol / bu âlemde / dildâr olur

Yâr olur / ağyâr olur / dildâr olur / serdâr olur


Umarım bir gün  canlı dinlemek de nasip olur. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Umarım Yunus abi gibi her birinize temas edebilmişimdir bu yazıda.